Saklıkent Kanyonu Yakından Tanıyın
Akdeniz’de tatil denildiği vakit akla ilk gelen yerlerden birisi Fethiye’dir. Fethiye en fazla Ölüdeniz ile meşhur olmuştur ama onun yanı sıra tarihi geçmişi ve doğa harikası yapısı ile olan Saklıkent Kanyonu olarak da bilinmektedir. Saklıkent, Fethiye’den ortalama 45 dakika mesafe uzaklıkta yer almaktadır. Saklıkent Kanyonu tarihi birden fazla mekâna yakın bulunmasına rağmen 27 yıl önce bir çoban tarafından keşfedilmiştir.
İlk bahar aylarında dağlardaki eriyen karın buz gibi suyu kayaların arasında muhteşem görüntüsü ile saklanan cennete doğru akmaya başlar. Sizlerde bu muhteşem görüntüye fethiye kiralık villa ve kiralık yazlıklarda geçireceğiniz zaman aralığında şahit olabilirsiniz.
Saklıkent Kanyonu Milli Parkı
Akdeniz’in en güzel ve ihtişamlı yerlerinden biri olan Saklı Kent Milli Parkı Park kanyon sayesinde çok değer kazanmıştır. Milli park gezilip görülmeye değer vasıfta harika bir doğa eseridir. İsterseniz araba kiralayarak, isterseniz günlük özel turlara katılarak bu doğa harikası yeri görmeden, keşfetmeden kesinlikle buralardan uzaklaşmamalısınız. İlk adım attığınızda kayaların arasında kendini esrarlı bir şekilde gizlemiş olan kanyon sizi karşılar.
Kanyonda suyun içerisinde gezecek ve kayaların üstünden geçmek mecburiyetinde kalacaksınız bu nedenle ya sandalet cinsinde ya da lastik deniz ayakkabılarından yanınıza alarak daha rahat bir gezi yapma imkânı oluşturabilirsiniz. Eğer tatil çantanızın içine eklemeyi unuttu iseniz o bölgede kiralayabileceğiniz veya satın alabileceğiniz mağazalar bulunmakta. İlk giriş yaptığınızda kayalıklara bağlanmış bir halde olan tahtadan yapılmış yol üzerinde yürüyüş yapacaksınız.
Altınızda suların aktığı kanyon ile beraber muhteşem bir yürüyüş sizi bekliyor olacak. İlk bakışta kanyonun suyu size çok sakin gelecektir ama adım adım yol aldıkça suyun şiddeti artacak ve beyaz köpüklü sular sizi bekliyor olacak. Şiddeti gittikçe yükselen bu suda yüzme hayali bile insanı o durumda heyecanlandırmaya yetiyor da artıyor bile. Yol alıp ilerledikçe düm düz giden bir yanında da ufacık bir adaya giden bir yol ayrımı göreceksiniz.
Kayaların ortasında ağaçlıkların arasında ve şiddeti gittikçe artan hırçın suyun ilerisine doğru adım attıkça üşümeye başladığın hissi oluşacak bedeninizde. Yazın bu bunaltıcı sıcaklarda böyle fırsat her daim gelmez insanın ayağının ucuna bundan dolayı tadını çıkarmanızı ve keyif dolu anlar yaşamanızı tavsiye ederiz. Sizlere yol ayrımında yer alan bir adadan bahsetmiştik. Tamda o ada yalnız olmayı, kafa dinlemeyi ve sakinliği seven tatilcilerin mekânı. Masa ve sandalyelerin bulunduğu ve suyun çıkış kaynağını çok net gözlemleyeceğiniz kulağınıza sadece su sesinin geldiği muazzam bir yere varıyor.
Yazın bunaltıcı aylarında 40 derecelik bir hava durumu olmasına rağmen akan suyun bıraktığı soğukluk insanın vücudunu uyuşturuyor. Vücut kan basıncınızın bir anda yükselmeye ve kalbinizin hızlı çarptığını hissetmeye başlayacaksınız. Yaz ayının kavuran sıcaklarda içinizi buz gibi serinletecek serin suyun keyfini çıkarmalı ve anı yaşamalısınız. Ada bölgesinden kanyonun yer aldığı asıl adrese doğru ilerlemek için hırçın ve azgın su akıntısının içinden geçmek zorundasınız. Tatil yapan kadın, erkek ve çocuklar akıntıya kapılıp olası kazalar meydana çıkmasın diye kanyona ulaşana kadar sağlam bir halat bağlanmıştır.
Bağlı bulunan bu büyük halattan destek alıp tutunarak karşı kısma geçebilirsiniz. Bütün bu gezi anları için çantanıza yedek kıyafet almayı kesinlikle ihmal etmeyin çünkü bu hırçın sular karşısında karşıdan karşıya geçerken bir hayli ıslanıyorsunuz. Ve kayalıklar alanlardan ötürü takılıp düşme gibi olası bir hadiseden dolayı yanınızda yedek kıyafet bulundurmalısınız.
Kanyona geldiğiniz anda o hırçın sudan geriye hiçbir şey kalmıyor. Çok sakin ve rahat yürüyüş yapacağınız bir alana geliyorsunuz. Bu alanda ise kayaların arasında yapacağınız heyecan ve gizemli yürüyüş bekliyor sizi. Geçip giden yıllarda akan hırçın su kayalara öyle şekillere dönüştürmüş ki suyun gücünü bu kayaları seyrederken çok daha iyi fark ediyorsunuz. Uzun iki dağ arasında asılı kalmış gibi duran kayalar üstünüze düşecekmiş gibi görünse de hala ama hala çok sağlamlar.
Yaptığınız yürüyüş ilerledikçe yollar daralmakta ve geçmesi de zorlaşmaktadır. Bu zorlaşan yollarda kimi tatilci geri dönüyor kimisi de yoluna devam ediyor. Gittikçe zorlaşan engebeli dar yollar bir zaman sonra gökyüzünü görmenizi tamamen engelliyor. Yolu tamamladığınız zaman o yoldan ileri yol alırsanız sizi ufacık bir şelale karşılıyor olacak. Ufak şelaleden akan serin suyun altında vakit geçirmeyi ihmal etmeyin. Geri dönüş başladığında kayaların içinde biraz düşüp kalkıyorsunuz ama her şeye rağmen kesinlikle görmeye değer.
